Anadolu Medeniyetler Mirası: Antakya Mozaikleri ...xd
!!!... ~~ яυzgαяıη υğяαмαуı ѕєω∂ιğι мєкαηα нσşgєℓ∂ιηιz ~~ ...!!! :: ~81 ilimiz... :: ~~ilimiz hakkında...
1 sayfadaki 1 sayfası
Anadolu Medeniyetler Mirası: Antakya Mozaikleri ...xd
IV. yüzyılda Roma döneminde yaşamış olan ünlü tarihçi Ammianus Marcellinus “Dünyada hiçbir kent ne topraklarının bereketi ne de ticaretteki zenginliği bakımından bu kenti geçemezdi.” sözleriyle tanımlar Antakya'yı. Tunus'un Bardo kentinden sonra dünyanın en büyük ikinci mozaik müzesine sahip olan Antakya insanı büyüleyen bir abide gibidir.
Kente hayranlık duyan imparatorların gezginlerin dilinde “Doğunun Kraliçesi” diye bilinen Antakya tarihte bütün uygarlıklar için önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Asi Irmağı kenarında Amanos ve Habibi Neccar Dağları'nın ortasında yer alan kentte Anadolu'da kurulmuş bütün medeniyetlerin izlerine rastlanır. M.Ö 4. binden günümüze kadar sayısız uygarlıkların kültürlerin inançların izlerini taşıyan Antakya tarihi zenginliğiyle görenlerin hayran kalacağı önemli kentlerin başında gelir. Kentte bulunan tarihi eserler bu uygarlıkların izlerini gözler önüne serer. Geçtiğimiz yüzyılda yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda gün yüzüne çıkarılan sayısız eser tarihin bir özeti niteliğindedir.
Tarih boyunca kentte yaşanmış zenginliklerin ihtişamlı dönemlerin izlerini taşıyan mozaikler özellikle 1932 yılında başlayan bilimsel kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. O yıllarda Fransız idaresi altında bulunan Hatay'daki çalışmalar dönemin Antikiteler Müfettişi M.Claude Prost tarafından yapılmaktaydı. Bu dönemde tanınmış batı üniversitelerinin arkeoloji kürsülerinin dikkatini çeken Antakya'nın çeşitli yerlerinde kazı çalışmalarına başlanıldı. Chicago Oriental Institute tarafından Amik Ovası'nda Cüdeyde Dehep Çatalhöyük ve Tainat'ta; British Museum adına Samandağı'nın El-Mina Mevkii'nde Açana Höyüğü'nde; Princeton Üniversitesi aracılığıyla Antakya'nın çevresinde yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan göz kamaştırıcı mozaik ve eserlerin sergilenmesi ve korunması için müze yapılmasına karar verildi. Müze binasının yapımına mimar M. Michel Ecocherde tarafından 1934 yılında başlanmıştır. Daha sonra tek başına küçük bir devlet olan Hatay'da bu çalışmalar devam etmiş Hatay'ın 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmasından sonra da kazılar sonucunda ortaya çıkarılan eserlerin teşhiri ve düzenlenmesi için çalışmalar sürdürülmüştür. Müze binasının tamamlanması eserlerin teşhir edilmesi için yapılan salonların düzenlenmesi sona erince müze Hatay'ın Türkiye topraklarına katılışının yıldönümü olan 23 Temmuz 1948'de ziyarete açılmıştır.
MOZAİK KENT ANTAKYA
Hatay Arkeoloji Müzesi'nde daha çok M.S 2. ve 5. yüzyıllar arasında yapılmış Roma ve Bizans yapılarından çıkarılan mozaikler sergileniyor. Müzenin geniş salonlarında sergilen mozaikler daha çok Roma sanatının klasik dönemi olarak bilinen 2. ve 3. yüzyıllar arasında Antoninus ve Severius dönemlerinde yapılmış figürlü mozaiklerdir.
Tanınan kişilerin prenslerin prenseslerin imparatorların ve varlıklı kimselerin hayalini süsleyen efsanevi güzelliğiyle dillere destan olan dönemin ihtişamlı villalarının sarayların bulunduğu Daphne (Harbiye) mozaiklerin bulunduğu gözde yerlerden biriydi. Peri kızı Daphne Diana Mabedi'nin de bulunduğu bu yerde dört bir taraftan gelen ünlü kişiler ağırlanırdı. Bu dönemde yapılan binalar eşsiz mozaiklerle süslenirdi. Zamanla sanat merkezi haline gelen Antakya mozaikleriyle dünyada haklı bir üne kavuşmuştu. İlk örneklerine Mezopotamya'daki Uruh Tapınağı'nda rastlanan mozaikler başları renkli kil çivilerle duvarlara yarı gömülmüş sütunlarda yer alarak siyah beyaz ve kırmızı geometrik desenlerden oluşuyordu. Başlangıçta basit renklerden oluşan mozaiklere zamanla renkler geometrik şekillere de insan ve hayvan figürleri eklendi. Daha çok Antakya çevresinde bulunan Roma dönemi mozaikleri ise renkli taşlardan yapılmış insan ve hayvan figürlerinden ve mitolojik sahnelerden oluşan geometrik bordürlerle çevrelenmiştir.
MOZAİKLERDE YAŞAYAN KAHRAMANLAR
Roma ve Bizans dönemlerinde evlerin hamamların saray odalarının tabanlarını ve duvarlarını süsleyen mozaiklerde çeşitli konular işlenmiştir. Hristiyanlığın kabul edildiği döneme kadar yapılan mozaiklerde mitolojik kahramanlar efsaneler tanrılar tanrıçalar ve kahramanların başlarından geçen olaylar sahnelenmiştir. Bu mozaiklerin çoğunda Zeus Tethys Okeanos Apollon Psykhe Eros Satyros Aphrodite Baccus gibi bilinen mitolojik kahramanların başlarından geçen olayların konu edildiği görülüyor. Sudaki yansımasına âşık olan Narkisos'un kendisine âşık Apollon'dan kaçan peri kızı Daphne'nin güçlü ve gözü pek Herkül gibi birçok mitolojik kahramanın başından geçen olaylar mozaiklerde sahnelenmiştir. Hristiyanlığın kabul edilmesiyle birlikte mozaiklerde mitolojik öğeler azalmış daha çok mevsimleri ve dini konuları içeren mozaikler yapılmaya başlanmıştır.
HATAY ARKEOLOJİ MÜZESİ
Müzede sergilenen mozaikler; sayılarının çokluğu kalitesi ve büyüklüğü açısından dünyadaki tarihi eserler arasında çok önemli ve değerli bir yerde duruyor. Kentin tarihte önemli bir yerleşim yeri olması çeşitli yolların ve kültürlerin kesiştiği bir konumda bulunması beraberinde tüm bu zenginliğin sanat eserlerine de yansımasını sağlamıştır. Antakya'nın - eski adıyla Antioch kentinin - Büyük İskender'in generallerinden Babil Satrabı Selevcos tarafından kurulduğu söylenir. Daha sonra Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Antakya o dönemlerde Roma ve İskenderiye'den sonra dünyanın üçüncü büyük kenti olmuştur. Mittaniler'den Hititler'e Asurlar'dan Urartular'a Roma İmparatorluğu'ndan Bizans'a kadar tüm bu uygarlıkların sanat anlayışlarını yansıtan tarihi eserleri Antakya'da görmek mümkün. Yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılan mozaiklerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi'nde nerdeyse boş bir alan kalmamış durumda. Müzede 120'ye yakın mozaik panolar halinde geniş salonlarda ve duvarlarda sergileniyor. 70'e yakın mozaik ise mekân sıkıntısından dolayı depolarda bekletiliyor. Prehistorik Helenistik Roma ve Bizans dönemlerini yansıtan diğer birçok tarihi eserin de yer aldığı müzede dünyanın üçüncü büyük sikke koleksiyonu bulunuyor. Müzede 19 bine yakın arkeolojik eser binden fazla etnografik bulgu 14 bine yakın sikke ve binden fazla mühür mevcut. 35 binden fazla tarihi esere sahip müzeyi her yıl yerli yabancı yüz binden fazla turist ziyaret ediyor. Yaklaşık iki metrekarelik alanı kaplayacak mozaik panolar lahitler seramikler camdan yapılmış süs eşyaları paralar ve irili ufaklı heykellerle Antakya bir medeniyetler beşiği adeta.
BY KANUNSUZ
Kente hayranlık duyan imparatorların gezginlerin dilinde “Doğunun Kraliçesi” diye bilinen Antakya tarihte bütün uygarlıklar için önemli bir yerleşim yeri olmuştur. Asi Irmağı kenarında Amanos ve Habibi Neccar Dağları'nın ortasında yer alan kentte Anadolu'da kurulmuş bütün medeniyetlerin izlerine rastlanır. M.Ö 4. binden günümüze kadar sayısız uygarlıkların kültürlerin inançların izlerini taşıyan Antakya tarihi zenginliğiyle görenlerin hayran kalacağı önemli kentlerin başında gelir. Kentte bulunan tarihi eserler bu uygarlıkların izlerini gözler önüne serer. Geçtiğimiz yüzyılda yapılan araştırmalar ve çalışmalar sonucunda gün yüzüne çıkarılan sayısız eser tarihin bir özeti niteliğindedir.
Tarih boyunca kentte yaşanmış zenginliklerin ihtişamlı dönemlerin izlerini taşıyan mozaikler özellikle 1932 yılında başlayan bilimsel kazılar sonucunda ortaya çıkarılmıştır. O yıllarda Fransız idaresi altında bulunan Hatay'daki çalışmalar dönemin Antikiteler Müfettişi M.Claude Prost tarafından yapılmaktaydı. Bu dönemde tanınmış batı üniversitelerinin arkeoloji kürsülerinin dikkatini çeken Antakya'nın çeşitli yerlerinde kazı çalışmalarına başlanıldı. Chicago Oriental Institute tarafından Amik Ovası'nda Cüdeyde Dehep Çatalhöyük ve Tainat'ta; British Museum adına Samandağı'nın El-Mina Mevkii'nde Açana Höyüğü'nde; Princeton Üniversitesi aracılığıyla Antakya'nın çevresinde yapılan çalışmalar sonucunda ortaya çıkan göz kamaştırıcı mozaik ve eserlerin sergilenmesi ve korunması için müze yapılmasına karar verildi. Müze binasının yapımına mimar M. Michel Ecocherde tarafından 1934 yılında başlanmıştır. Daha sonra tek başına küçük bir devlet olan Hatay'da bu çalışmalar devam etmiş Hatay'ın 1939 yılında Türkiye Cumhuriyeti topraklarına katılmasından sonra da kazılar sonucunda ortaya çıkarılan eserlerin teşhiri ve düzenlenmesi için çalışmalar sürdürülmüştür. Müze binasının tamamlanması eserlerin teşhir edilmesi için yapılan salonların düzenlenmesi sona erince müze Hatay'ın Türkiye topraklarına katılışının yıldönümü olan 23 Temmuz 1948'de ziyarete açılmıştır.
MOZAİK KENT ANTAKYA
Hatay Arkeoloji Müzesi'nde daha çok M.S 2. ve 5. yüzyıllar arasında yapılmış Roma ve Bizans yapılarından çıkarılan mozaikler sergileniyor. Müzenin geniş salonlarında sergilen mozaikler daha çok Roma sanatının klasik dönemi olarak bilinen 2. ve 3. yüzyıllar arasında Antoninus ve Severius dönemlerinde yapılmış figürlü mozaiklerdir.
Tanınan kişilerin prenslerin prenseslerin imparatorların ve varlıklı kimselerin hayalini süsleyen efsanevi güzelliğiyle dillere destan olan dönemin ihtişamlı villalarının sarayların bulunduğu Daphne (Harbiye) mozaiklerin bulunduğu gözde yerlerden biriydi. Peri kızı Daphne Diana Mabedi'nin de bulunduğu bu yerde dört bir taraftan gelen ünlü kişiler ağırlanırdı. Bu dönemde yapılan binalar eşsiz mozaiklerle süslenirdi. Zamanla sanat merkezi haline gelen Antakya mozaikleriyle dünyada haklı bir üne kavuşmuştu. İlk örneklerine Mezopotamya'daki Uruh Tapınağı'nda rastlanan mozaikler başları renkli kil çivilerle duvarlara yarı gömülmüş sütunlarda yer alarak siyah beyaz ve kırmızı geometrik desenlerden oluşuyordu. Başlangıçta basit renklerden oluşan mozaiklere zamanla renkler geometrik şekillere de insan ve hayvan figürleri eklendi. Daha çok Antakya çevresinde bulunan Roma dönemi mozaikleri ise renkli taşlardan yapılmış insan ve hayvan figürlerinden ve mitolojik sahnelerden oluşan geometrik bordürlerle çevrelenmiştir.
MOZAİKLERDE YAŞAYAN KAHRAMANLAR
Roma ve Bizans dönemlerinde evlerin hamamların saray odalarının tabanlarını ve duvarlarını süsleyen mozaiklerde çeşitli konular işlenmiştir. Hristiyanlığın kabul edildiği döneme kadar yapılan mozaiklerde mitolojik kahramanlar efsaneler tanrılar tanrıçalar ve kahramanların başlarından geçen olaylar sahnelenmiştir. Bu mozaiklerin çoğunda Zeus Tethys Okeanos Apollon Psykhe Eros Satyros Aphrodite Baccus gibi bilinen mitolojik kahramanların başlarından geçen olayların konu edildiği görülüyor. Sudaki yansımasına âşık olan Narkisos'un kendisine âşık Apollon'dan kaçan peri kızı Daphne'nin güçlü ve gözü pek Herkül gibi birçok mitolojik kahramanın başından geçen olaylar mozaiklerde sahnelenmiştir. Hristiyanlığın kabul edilmesiyle birlikte mozaiklerde mitolojik öğeler azalmış daha çok mevsimleri ve dini konuları içeren mozaikler yapılmaya başlanmıştır.
HATAY ARKEOLOJİ MÜZESİ
Müzede sergilenen mozaikler; sayılarının çokluğu kalitesi ve büyüklüğü açısından dünyadaki tarihi eserler arasında çok önemli ve değerli bir yerde duruyor. Kentin tarihte önemli bir yerleşim yeri olması çeşitli yolların ve kültürlerin kesiştiği bir konumda bulunması beraberinde tüm bu zenginliğin sanat eserlerine de yansımasını sağlamıştır. Antakya'nın - eski adıyla Antioch kentinin - Büyük İskender'in generallerinden Babil Satrabı Selevcos tarafından kurulduğu söylenir. Daha sonra Roma İmparatorluğu'nun bir eyaleti olan Antakya o dönemlerde Roma ve İskenderiye'den sonra dünyanın üçüncü büyük kenti olmuştur. Mittaniler'den Hititler'e Asurlar'dan Urartular'a Roma İmparatorluğu'ndan Bizans'a kadar tüm bu uygarlıkların sanat anlayışlarını yansıtan tarihi eserleri Antakya'da görmek mümkün. Yapılan kazılar sonucunda ortaya çıkarılan mozaiklerin sergilendiği Arkeoloji Müzesi'nde nerdeyse boş bir alan kalmamış durumda. Müzede 120'ye yakın mozaik panolar halinde geniş salonlarda ve duvarlarda sergileniyor. 70'e yakın mozaik ise mekân sıkıntısından dolayı depolarda bekletiliyor. Prehistorik Helenistik Roma ve Bizans dönemlerini yansıtan diğer birçok tarihi eserin de yer aldığı müzede dünyanın üçüncü büyük sikke koleksiyonu bulunuyor. Müzede 19 bine yakın arkeolojik eser binden fazla etnografik bulgu 14 bine yakın sikke ve binden fazla mühür mevcut. 35 binden fazla tarihi esere sahip müzeyi her yıl yerli yabancı yüz binden fazla turist ziyaret ediyor. Yaklaşık iki metrekarelik alanı kaplayacak mozaik panolar lahitler seramikler camdan yapılmış süs eşyaları paralar ve irili ufaklı heykellerle Antakya bir medeniyetler beşiği adeta.
BY KANUNSUZ
!!!... ~~ яυzgαяıη υğяαмαуı ѕєω∂ιğι мєкαηα нσşgєℓ∂ιηιz ~~ ...!!! :: ~81 ilimiz... :: ~~ilimiz hakkında...
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz